//Oyun içinde şans oyununu oynamak haram mı?

Oyun içinde şans oyununu oynamak haram mı?

Oyun içinde şans oyununu oynamak haram mı?

Dolayısıyla kumar programının yapılması caiz değildir. Kumar beraberinde içki, yalancılık, hırs, kin, intikam, cinayet gibi kötülükleri de getirir. Bunlar haramdı, ama fakirlere göndermekte mahzur görülmemiştir. Verilen hediyeler, çekilişe katılanların mesaj paralarından karşılanırsa, yine katılmak caiz olmaz. Her halükarda şüpheli olduğu için, bu tür çekilişlere katılmamanızı tavsiye ediyoruz.Bu konuda firmaya müracaat edip açıklama istenebilir. Kumara girmeyecek tarzda bir katılım ve çekiliş yapılabilir. Bu konuda esas mesele, çekilişi yapan firmanın katılımcılardan ekstra bir menfaat sağlanmamasıdır. Bu tür çekilişlere mesaj atarak katılmak, piyango bileti almak gibidir.

  • Yani taraflardan birisi,”Beni geçersen sana şu kadar vereceğim, fakat ben seni geçersem sen bana bir şey verme.” der ve anlaşırlarsa, böyle bir iddia meşrudur.
  • © 2015 Lütfen içeriği atıf yapmadan kullanmayınız MalumatFuruş.
  • Her halükarda şüpheli olduğu için, bu tür çekilişlere katılmamanızı tavsiye ediyoruz.Bu konuda firmaya müracaat edip açıklama istenebilir.

Kaybettikçe, kayıplarını çıkarmak için yine oynar. İslam dini, kumarın ve şans oyunlarının azını da çoğunu da haram kılmıştır. Bu bakımdan ister az miktarda bir para ile oynansın, ister çok miktarda olsun, ikisi de haramdır. Tavla, satranç, dama, iskambil, tenis ve bilârdo gibi oyunların hepsi kumar amacıyla oynandığı ve bunlarla kazanç elde etmek istendiği takdirde, kumar hükmünde olduklarında şüphe yoktur. Baloot oyununun, Suudi Arabistan’ın milli oyunlarından biri olduğu söylenebilir. Baloot oyununu, batak oyununun ülkemizdeki kahvehanelerdeki yaygınlığı ile mukayese etmek mümkün. Bu hâliyle, yarışmacıların herhangi bir para ödemeyerek sermayelerini riske atmadan katılım sağladığı turnuvada oynanan baloot oyunu, kumar olarak nitelenemez.

Namaz geçirilmeyecek, kumara girmeyecek ve vücudun bir başkasına gösterilmesi caiz olmayan yerlerinin açılmasına meydan verilmeyecekse, dinî bir mahzurdan söz edilemez. Bu oyunları organize eden kurum ve kuruluşların gelirlerinden bazı tesis ve hayır kurumlarının yararlanması, İslâmî açıdan mazeret değildir. Çünkü İslâm, kendi toplumu içinde, menfaat vâdetmeden hayra yardımcı olması mümkün olmayan ferdlerin —nadirleri müstesna— bulunacağını düşünmez. Onun getirdiği devlet, ekonomi, hukuk, toplum ve ahlâk düzeni, hayır kurumlarını yaşatmak için kumar tertibine muhtaç değildir. Müslümanların iyilik ve hayır yapmaları için «Allah rızası», teşvik unsuru olarak yeterlidir. Verilen hediyeleri alan kişiler bunun için ayrıca bir para ödemiyorsa, verilenler hediye hükmünde olur. Yoksa çeklilen bu mesajlardan ayrıca bir gelir mi elde edilmektedir? Gelir amaçlı mesaj çekilmişse, bu da bir nevi piyango olmuş olur. Şüpheli olan şeyleri terk etmek takva sahibi insanların özelliğidir.

Kâğıt ve taş oyunları ile ilgili farklı görüşe sahip din âlimlerinin varlığı bir gerçektir. Parasız okey oynamak günah mı sorusunun cevabı yazımızın devamında. Keza Peygamberimiz (asm) Habeşlilerin gösterdiği mızrak oyunlarını Hz. Âişe (ra) ile birlikte seyretmiş ve bu tip eğlencelerin caiz olduğunu bizzat kendi hayatında göstermiştir. Kötülüğü yapmak haram olduğu gibi ona neden olmak da caiz değilidr. Bu açıdan böyle bir işe yardımcı olmak kişiyi sorumlu eder. Nitekim alimlerimizin çoğunluğu böyle bir şeyin haram olduğunu söylüyorlar. Dolayısıyla kumar programının yapılması caiz değildir.2. Ancak hem helal yönde hem de haramda kullanılabilecek bir program yapılmışsa bu haram olmaz. Fakat İslâm’ın meşru kıldığı bazı oyun ve eğlenceler de bugün bazı uygulamalarla helâl dairenin dışına taşılmıştır. Meselâ, güreş, yarış ve yüzmede, başkalarına gösterilmesi haram olan yerlerin açılması gibi. Sonunda para kazanılan veya kaybedilen, zar, oyun kâğıtları, piyango, spor-toto, loto, iddaa, müşterek bahis gibi her türlü şans oyunu kumardır.

Bu tür betlit kuranlardan bir kısmı, maksatlarını gizlemeden doğrudan beyan etmektedirler. Bazıları ise göstermelik olarak meşru bir faaliyet alanı sunduğunu iddia etmekte, fakat içeriği ve sözleşmesi incelendiğinde meşru bir hizmet sunmadığı görülmektedir. Dinimiz gerek faydalalığı, gerekse görünüşte bir faydası olmasa da zararsız oluşu bakımından, ok atmak, mızrak kullanmak, güreş, yüzme, koşu ve at yarışları gibi oyunları meşru kılmıştır. Yukarıdaki ölçü ekseninde değerlendirildiğinde okey oyununun haram olduğunu söyleyemeyiz. Kişinin takvası ölçüsünde okey ya da kağıt oyunlarını oynamak kendisine kalmış bir durumdur. İslam’da emir ve yasaklarla ilgili hükümler, değişik zamanlarda söz konusu olmuştur.

Bu tür oyunlarla meşgul olmak en azından kerahetle (mekruh olmakla) kayıtlanmalıdır. Şiddete ve bencilliğe iten oyunların yanı sıra tavla, okey gibi bilinen oyunlar bu türdendir. Oyuna katılanların ortaya koydukları parayı, içlerinden biri veya birkaçı kazanırsa bu kumar geliri olur. “Ey iman edenler, içki, kumar, putlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden birer pisliktir. Onun için siz bunlardan kaçının ki muradınıza eresiniz.” (el-Maide, 5/90). Ödenen bu maliyet (40 kuruş) sonunda bir kısmına hediye verilip bir kısmına verilmediği zaman, bunun piyangodan dolaysıyla kumardan farkı kalmaz. Ancak verilen hediyeler toplanan bu 40 kuruşlardan verilmiyor da firma kendi tarafından ödüyorsa, bu verilen şey hediye hükmünde olur. Allah bir şeyi yasak kılmışsa, artık onu hiç bir sistem helal yapamaz. Necaseti altın kapta da saklasanız necaset yine necasettir. Mesela, insanın organları, kanı başkasında hayat kurtarır, ama hiç kimse bir insanı kandırıp da kanını akıtamaz. İnsanların gözünü boyayıp parasını alacaksın, sonra da bununla faydalı işler yapıldığını söyleyeceksin. Sönen ocakları, yıkılan yuvaları hiç düşünmeyeceksin.

Karşı karşıya gelen iki oyuncu, mümkün olduğunca çok sayıda yüksek dereceli kart kazanmak için bir takım olarak çalışır.Ana amaç, yüksek dereceli kartların oynandığı turları kazanmaktır. Oyuncular, rakibin kartlarını “yiyerek” kartları toplarlar.Oyun San ve Hokom olmak üzere iki sistem tarafından oynanır ve ilki ikincisinden daha güçlüdür. Sistemler, kartların güçlüden zayıfa doğru sıralanma şekline göre farklılık gösterir. İslam Şeriat’ının ana hukuk kaynağını oluşturduğu Suudi Arabistan’da Kâbe imamının da aralarında bulunduğu büyük bir kitlenin kumar oynadığı iddiası sosyal medyada yaygın şekilde paylaşılmıştı. İslâm’ın hukuk, toplum ve ahlâk düzeni, kimsesizleri korumak, hayır müesseselerini yaşatmak için kumar tertibine ihtiyaç duymamaktadır. • Oyundaki kişiler oyundan vazgeçemeyecek derecede oyunun müptelası olmamalıdır. “Ey iman edenler, içki, kumar, putlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden birer pisliktir. Onun için siz bunlardan kaçının ki muradınıza eresiniz.” (Maide, 5/90). Çünkü dinen bir kimse ancak kendisine ebedî olarak nikâhı düşmeyen —anne, kız kardeş, hala, teyze gibi— kimselerle yalnız kalabilir, birlikte bulunabilir, elini tutabilir, konuşabilir. Bunun dışında, hayatî bir durum olmadığı müddetçe, bir erkeğin mahremi olmayan bir kadınla; kadının da mahremi olmayan bir erkekle birlikte bulunması, tokalaşması, elini tutması caiz görülmemiştir. Bir şart koyarak oyun / maç tertiplemek ve sonucundaki ödülü almak caiz değildir. El-Müseyyeb’in de dahil bulunduğu bazı din bilginleri ise, hadislerin kumara ait olduğunu, kumarsız tavla oynamanın caiz olduğunu söylemişlerdir.